Ana Sayfa / Yaşam / 60 yaşında yapılacaklar

60 yaşında yapılacaklar

Hayat kısa bak 60’ına merdiven dayadın. Peki bundan sonrası için planların ne, amacın ne hayattan beklentin ne? Daha ne kadar üzüleceksin ve daha ne kadar küçük şeylere moralin bozulacak ve yaşamdan zevk alamayacaksın. Sen 60 yaşına gelmiş beyefendi ya da hanımefendi yaşama tutunmak için ne yapıyorsun. Bu makele 60’ına gelenlere ve 60’ında ne yapacağını bilmeyenlere ithaf olunur.

60 YAŞINA YAKLAŞANLAR VE ÜZERİNDEKİLER İÇİN...

ÖZEL MAKALE

YAZAN: EMEKLİ HAKKI KURU/İSTANBUL

60 ile ölüm arası biriktirdiğiniz parayı kullanma zamanıdır. Kullanın ve keyfini çıkarın. Onu elde etmek için yaptığınız fedakarlıklar hakkında hiçbir fikri olmayanlar için saklamayın. Zor kazanılan sermayeniz için büyük fikirleri olan bir damadın veya gelinin varlığından daha tehlikeli bir şey olmadığını unutmayın.
Uyarı: Bu aynı zamanda harika veya kusursuz görünse bile yatırımlar için de kötü bir zamandır. Sadece sorun ve endişe getirirler. Bu yaşlar huzur ve sessizliğin tadını çıkarmanız için ideal zamanlardır.
Çocuklarınızın ve torunlarınızın maddi durumu hakkında endişelenmeyi bırakın ve paranızı kendinize harcarken kendinizi kötü hissetmeyin. Yıllarca onlarla ilgilendiniz ve onlara yapabileceğiniz her şeyi öğrettiniz. Onlara eğitim, yiyecek, barınak ve destek verdiniz. Artık kendi paralarını kazanma sorumluluğu onlarındır. Bırakın kendi yollarını bulsunlar.
Artık çok fazla fiziksel çaba harcamadan sağlıklı bir yaşam sürdürün. Orta derecede egzersiz yapın (her gün yürümek gibi), iyi yiyin ve uyuyun. Bu yaşlarda hasta olmak kolaydır ve sağlıklı kalmak zorlaşır. Bu nedenle kendinizi iyi durumda tutmanız ve tıbbi ve fiziksel ihtiyaçlarınızın farkında olmanız gerekir. Doktorunuzla iletişiminizi sürdürün, kendinizi iyi hissettiğinizde bile testler yaptırın.
Önemli olan anlar için her zaman en iyi, en güzel eşyaları satın alın. Temel amaç, eşinizle birlikte paranızın tadını çıkarmaktır. Bir gün biriniz diğerini özleyecek, o zaman para sizi hiç rahat ettirmeyecek, o halde birlikte tadını çıkarın.
Küçük şeyler için stres yapmayın. Hayatında zaten çok şeyin üstesinden geldiniz. İyi ve kötü anılarınız oldu ama artık önemli olan şu andır. Geçmişin sizi aşağı çekmesine ve geleceğin sizi korkutmasına izin vermeyin. Şimdi iyi hissedin. Nasılsa küçük sorunlar yakında unutulacak.
Yaş kaç olursa olsun, aşkı daima canlı tutun. Partnerinizi sevin, hayatı sevin, ailenizi sevin, komşunuzu sevin ve şunu unutmayın: “Bir adam zekası ve şefkati olduğu sürece yaşlı değildir.”
İçten ve dıştan gurur duyun. Kuaförünüze veya berberinize gitmeyi bırakmayın, tırnaklarınızı yaptırın, dermatolog ve diş hekimine gidin, parfüm ve kremlerinizi iyi stoklayın. Dışarıdan bakımlı olduğunuzda bu duygu içeri sızarak sizi gururlu ve güçlü hissettirir.
Yaşınıza uygun moda trendlerini gözden kaçırmayın, ancak kendi stil anlayışınızı koruyun. Size neyin iyi geldiğine dair kendi anlayışınızı geliştirdiniz – onu koruyun ve bununla gurur duyun. Bu sizin kim olduğunuzun bir parçasıdır.
HER ZAMAN güncel kalın. Gazeteleri okuyun, haberleri izleyin. İnternete girin ve insanların ne dediğini okuyun. Etkin bir e-posta hesabınız olduğundan emin olun ve bu sosyal ağlardan bazılarını kullanmayı deneyin. Hangi eski arkadaşlarla tanışacağınıza şaşıracaksınız.
Genç nesile ve fikirlerine saygı gösterin. Sizinle aynı fikirlere sahip olmayabilirler, ancak gelecek onların ve dünyayı kendi istedikleri yönde götürecekler. Eleştiri değil öğüt verin ve onlara dünün bilgeliğinin bugün de geçerli olduğunu hatırlatmaya çalışın.
Asla “Benim zamanımda” ifadesini kullanmayın. Şu an senin zamanındır. Yaşadığınız sürece, bu zamanın bir parçasısı olun.
Bazı insanlar altın yıllarını kucaklarken, diğerleri buruk ve huysuz olur. Siz hayatı, günlerinizi ikinci gruptakiler gibi harcamayın. Zamanınızı pozitif, neşeli insanlarla geçirin, bu size iyi gelecek ve günleriniz çok daha iyi görünecek. Acı çeken insanlarla zaman geçirmek, kendinizi daha yaşlı hissetmenize ve etrafta olamamanıza neden olur.
Çocuklarınızla veya torunlarınızla yaşamanın cazibesine teslim olmayın (eğer maddi bir seçeneğiniz varsa). Elbette, aile ile çevrili olmak kulağa harika geliyor ama hepimizin mahremiyete ihtiyacı var. Onların onlarınkine, senin de seninkine ihtiyacın var. O zaman bile, bunu yalnızca gerçekten yardıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız veya kendi başınıza yaşamak istemiyorsanız yapın.
Hobilerinden vazgeçmeyin. Eğer yoksa, yenilerini edinin. Seyahat edebilir, yürüyüş yapabilir, yemek pişirebilir, okuyabilir, dans edebilirsiniz. Bir kedi ya da köpek evlat edinebilir, bir mutfak bahçesi yetiştirebilir, kart, dama, satranç, domino, golf oynayabilirsiniz.
Gitmeyi deneyin. Evden çıkın, bir süredir görmediğiniz insanlarla tanışın, yeni bir şey (veya eski bir şey) deneyimleyin. Önemli olan zaman zaman evden çıkmaktır. Müzelere gidin, bir parkta yürüyün. Dışarı çıkın.
Kibar bir tonda konuşun ve gerçekten gerekmedikçe çok fazla şikayet etmemeye veya eleştirmemeye çalışın. Durumları olduğu gibi kabul etmeye çalışın.
Acılar ve rahatsızlıklar yaşlanmayla birlikte gider. Bunlara takılıp kalmamaya çalışın, onları hayatın bir parçası olarak kabul edin.
Biri tarafından kırıldıysanız – onu affedin. Birini kırdıysanız – özür dileyin. Küskünlüğü yanınızda sürüklemeyin. Bu durum sadece sizi üzmek için hizmet eder. Kimin haklı olduğu önemli değildir. Birisi bir keresinde şöyle demişti: “Kin tutmak, zehir alıp diğer kişinin ölmesini beklemek gibidir.” O zehri almayın. Affedin, unutun ve hayatınıza devam edin.
Gülün. Endişelerinize gülümseyin. Unutmayın, talihli olanlardan birisiniz. Uzun bir hayat sürmeyi başardınız. Birçoğu asla bu yaşa gelemez, asla tam bir yaşam deneyimleyemez. Yaşantınızın bu noktasında huzurlu bir hayatın tadını çıkarın…
Endişelenmeyin, mutlu olun
Sizler de paylaşın. Mutlaka birilerine yarar…

İlginizi Çekebilir

Gaziosmanpaşa toprak kayması

İstanbul Gaziosmanpaşa toprak kaması olan bölge ve etkilenen gecekondu sayısı. İstanbul Gaziosmanpaşa’da toprak kayması meydana …

Sınırsız Hosting