Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, bugün basın toplantısı düzenledi. Ali Koç’un Var isyanı ve TFF tepkisi sürüyor. Süper Lig’in 23. haftasında Galatasaray ile karşılaşacak Fenerbahçe’de Başkan Ali Koç, gündeme ilişkin basın toplantısı düzenliyor. Ali Koç’un açıklamaları
Ali koç7un yaptığı son açıklama canlı yayınlandı bugün.
Süper Lig’de haftanın en önemli maçlarından biri olarak görülen Fenerbahçe-Galatasaray derbisi öncesi gözler Ali Koç’a çevrildi. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, geçtiğimiz 10 Şubat’ta yapacağı basın toplantısını şehit askerlerimize saygı olarak iptal ettiğini açıklamıştı.
Fenerbahçe’nin 1 numaralı ismi, bugün basın toplantısı düzenliyor. Ülker Stadı’nda 1907 Tribünü’nde düzenlenen toplantıda Ali Koç, hem Türk futbolunun gündemi hem de Fenerbahçe ile ilgili önemli açıklamalarda bulunuyor.
İşte Ali Koç’un açıklamalarından satır başları
– Geçen hafta olacaktı bu toplantı ama İdlib’te yaşananlar var. Tabii ki toplantıyı iptal etme kararı aldık. Kahraman askerlerimize rahmet, ailelerine sabır diliyorum.
– Aslında kapsamlı bir toplantı yapacaktık ama dün gece oyun oynanırken kurallar değişti. Demek ki oyun oynanırken de kural değişebiliyormuş. TFF dün bir açıklama yaptı. Bunun üzerine toplantıyı yapmama kararı aldık ama basından yoğun ilgi olduğu için buraya geldik.
TFF resmi sitesinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer vermişti:
“Bugüne kadar kulüplerimiz ile yöneticileri ve mensuplarının basın ve yayın organları ile sosyal medyada yaptıkları bir kısım açıklamalar hakkında sportmenliğe aykırı açıklama nedeniyle disiplin sevk işlemleri yapılmışsa da, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu veya Tahkim Kurulu tarafından ihlal unsuru oluşmadığı yönünde değerlendirme yapılmıştır.
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu’nun karar ve içtihatları doğrultusunda Futbol Disiplin Talimatı kapsamında disiplin ihlali olarak değerlendirilmeyen ve bu bilgilendirmemizden sonra yapılacak benzeri açıklamalar hakkında, Etik Kurulu Talimatı kapsamında işlem yapılabilmesi için gerekli çalışmaların başlatıldığı hususunu kamuoyunun bilgisine sunarız.”
– Öncelikle 6-7 dakika video izleyeceğiz. Sezon başından beri yaşadıklarımız var. Bu videoda kullanmadığımız çok fazla pozisyon var. Sadece %100 olduğuna inandıklarımızı sizlerle paylaşacağız. Sonra Fenerbahçe’nin neden mağdur edildiğini, TFF ile ilgili görüşlerimizi, siyasetle ilgili görüşlerimizi, algı operasyonlarını ve MHK ile hakemleri konuşacağız bugün…
– Şimdi hepinizin bildiği pozisyonlar bunlar ama pozisyonlara bütünüyle baktığınız zaman başka bir resim çıkıyor ortaya… 4. hafta Alanyaspor maçıyla başladı. Sizinle paylaştığımız pozisyonlar bize göre tartışmasız pozisyonlar. Alanyaspor maçı sonrasında kural hatası başvurusunda bulunduk. Daha başvurumuz ulaşmadan kural hatası olmadığı açıklandı. Az kalsın Whatsapp grubunda karar alacaklardı. IFAB raporu açıklanmadı. Aleyhimizde olsaydı açıklanırdı.
– Bizim lehimize yapılan hatalardan da bahsedeyim. İç sahada Ankaragücü maçında Zanka’nın kornerden attığı golde aut kararı verilmeliydi. Onu söyleyebilirim. Kendi öz eleştirimizi de yapıyoruz. Burada 14-15 puandan bahsediyoruz. Bunun sadece yarısını hanemize saysanız, tablonun ne kadar fark ettiğini göreceksiniz. Tabii bunlar saha içinde yaşananlar, bunun bir de saha dışında yaşananları var.
– Antalyaspor maçında pek çok maçta verilen, ne hikmetse bize verilmeyen bir pozisyon oldu. Tıpkı Jailson’un el pozisyonu gibiydi. Kayserispor maçında 3 penaltımız verilmedi. Gaziantepspor maçında 3 penaltımızı veren Arda Kardeşler, Kayserispor maçında 3 penaltımızı vermedi, bir sonraki hafta maç aldı. Farnolle’nin penaltısı tekrar edilmedi ama Altay topu çıkarınca tekrar edildi. Bu doğru bir karardı ama bizimki neden tekrar edilmedi? Göztepe maçında golümüz 4.17 saniye incelendi. Geçen yıl bir derbi maçında yanlış taç verildi, ardından biz golü attık ve spor medyası yangın çıkardı. Bizim lehimize hatalar olsaydı ne federasyon kalmıştı, ne Zorlu toplantısı…
– 20. haftaya geldik, birikmeye başladı. 20. haftada kurtardığımız penaltı tekrar edildi, 2 penaltımız verilmedi. Bizim lehimize olan penaltıda VAR’a gidilmedi. Bu protokole aykırı…
– TFF, aldığı kararlarla sadece bizi zayıflatmakla kalmamıştır. Ligin gidişatını da değiştirmiştir. Şimdi hakem atamalarından bahsedeceğim. Bu zamana kadar 11 maç kazanmışız. Ne hikmetse bu 11 maçın sonrasındaki 9 haftada bu hakemler görev almamıştır. Yeni ortamda, ciddi paraların kazanıldığı ortamda maç yönetmek çok çok önem kazanmıştır. Peki hakemlere en güzel mesaj nasıl verilir. Hakemlere verilen en iyi mesaj haftalık açıklanan hakem atamalarıdır. Bu ödül ve ceza sistemidir. Hakem camiasında kullanılan bir söz vardır. ‘Hakemler cin gibidir. Atamalara bakarlar ve mesajı anlarlar’ denir.
– Bu sadece bir takımın problemi değil… Bizim gibi çok insanın duygularına tercüman olduğumuzu söyleniyor. Türk futbolunda adil bir rekabet ortamı var diyebilir miyiz? Dün de bugün de… Bu eksiklik amatör liglerden Süper Lig’e kadar her takımın sorunudur. Uluslararası alanda rekabetçi olamamamızın nedeni de budur. Çünkü masa başı oyunlara çok zaman harcıyoruz. Yapısal sorunları çözmeye çalışmıyoruz.
– TFF Başkanı’nın hangi özel ilişkilerle belirlendiğini, yönetim kurulunun nasıl oluşturulduğunu, oraya kimlerin adamlarını nasıl soktuğunu gördükçe bu kafayla, bu zihniyetle çok fazla bir yol kat edemeyeceğiz. Türkiye’ye futbolu bürokratlardan, belediyelerde yöneticilik yapmış kişilerden, futbolla ilişkisi olmayan, kamu ihalelerine önem veren kişilerle yürümeyeceği görülüyor. Futbola gönül veren insanlarla ilerleyeceği aşikar…
– Sayın federasyon başkanımız Nihat Özdemir ile ilgili de birkaç şey söylemek istiyorum. Şimdi Nihat Bey 18 yıl Fenerbahçe Spor Kulübü’ne hizmetleri olmuş, başkan yardımcılığı yapmış, futbolun içinden gelmiş biri… 6 yıl da beraber çalıştık, hayatımızın en zor yıllarından biriydi. Kendisi ile şahsi bir problemim tabi ki olamaz. Ancak söz konusu Fenerbahçe ise benim için kırmızı çizgi de orasıdır. Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Nihat Özdemir’e kırgınız, kızgınız. Geçen sene başladı aslında bu sıkıntılar. Kendisi henüz federasyon başkanı olmamışken… Ligin ikinci yarısı… Dört hafta oynanmış. Bizler zaten sıkıntılı geçen sezon nedeniyle infial içindeyiz. Kendisi bir Avrupa maçı öncesi bizi ziyarete geldi ve içinde bulunduğu federasyon ile ilgili serzenişlerde bulundu.
– Biz Nihat Bey’in başarılı olmasını istiyorduk, hala daha istiyoruz ama işin neresinden tutacağımızı hesaplamakta zorluk çekiyoruz. Bundan sonra nasıl ilerleriz… Federasyon ve kulüp başkanı olarak asgari müştereklerde buluşabilirdik. Ancak zor görünüyor. Zorlu’da bir toplantı yapıldı, Türk futbolu dizayn ediliyor dendi. Bizim için rutin bir toplantıydı. Aynı şekilde başka başkanlarla da görüştüğünü ifade etti. Keşke daha önce ifade etseydi.
– Türk futbol ailesine çağrıda bulunmak istiyorum. Futbolda adil rekabet ortamının sağlanması, ortak hedef doğrultusunda işbirliği yaparak Türk futbolunun geleceğini karartan bu sorunlarla birlikte mücadele edelim. Bu önemli sorunlarımızı da sen,ben demeden omuz omuza üstlenmeliyiz. Biz sadece etik davranış ve adalet istiyoruz. Umarım bu anlattıklarımı ilgili mecralar da doğru alırlar.
– Uzun zamandır gerek kulübümüze, gerek de şahsıma sürekli ve sistematik bir algı çalışması var. Daha doğru bir ifadeyle kara propaganda yapılıyor. Uzun zamandır belli seviyede yürütülen bu algı operasyonları bu sezon doruğa çıktı. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaretinden sonra bilhassa başka bir noktaya geldi. Geçen gün divan kurulunda 24 demiştim, bugün 32 olmuş. Kulübümüz ve ben Trendtopic yapılmışız sosyal medyada. Bu sosyal medyanın olağan akışına aykırı bir durum…
“SORUYORUZ NEDEN? DOSYA SAĞLAM OLSUNMUŞ”
Kayserispor maçında bir diyalog oluyor. Emre’ye ceza vermek için gazetelerde ‘Şöyle dedi, böyle dedi’ diye haberler çıkartılıyor. Mevzuata göre o olayla ilgili ceza verilemez. Ancak hakemden ek rapor isteniyor. Soruyoruz neden? Dosya sağlam olsunmuş. Sen ceza veremeyeceğin olaya neden rapor istiyorsun? Çünkü hakemlere mesaj veriliyor. Vedat Muriqi’nin sevki de meydan okumadır, zorlamayla yapılan hamledir.
“TRANSFER YAPMASI SAKINCALI TAKIM F.BAHÇE”
Harcama limitleri konusunda çok uğraştık. Çok ihtiyacımız olan transferleri yapmamızın önü kesildi, engellendi. Yerel Finansal Fair-Play konu 2+2=4 değil. Birçok subjektif konu var. Transferin son iki gününe kadar eksi harcama limitinde tutulduk. Tam sınırda tutulduk. Sadık Çiftpınar kardeşime teşekkür ederim, bu seneki maaşında fedakarlık yaptı ve Simon Falette’nin lisansını çıkardık. Başka takımlara da son iki gün çıktı ama onlar bunun çıkacağını biliyordu, biz bilmiyorduk. Koskoca Süper Lig’de pek çok takım transfer yaptı, pek çok takımın finansal durumları ortadayken onlar transfer yaptı ama tek transfer yapması sakıncalı takım Fenerbahçe oldu.
“ALİ KOÇ, YANAL, OYUNCULAR NASIL YORUMLAMALI?”
Sezon başından beri Fenerbahçe’nin golünü nasıl vermeyiz, nasıl transfer yaptırmayız, futbolcularına nasıl ceza veririz, maçı yöneten hakemlere nasıl mesaj veririz gibi bir tabloyla karşı karşıyayız. Kamuoyu da bize karşı yapılanlar hakkında yorum yapmaktadır. Peki Ali Koç, Ersun Yanal, kaptanlar, oyuncular, yabancı oyuncular, Yönetim kurulu bunları nasıl yorumlamalı?
“BU HAFTA BAKALIM MENÜDE NE VAR?”
‘Bunlar basit hatası’ diyebilirsiniz. Bunu diyecekler. Resmin bütününe baktığınızda, basit hata, futbolun doğal akışı ile bunlar açıklanamaz. Sadece hakem hataları değil, diğer şeylere de bakmalısınız. Hakem hataları bir standardı geçmiştir. En çok Fenerbahçe’nin canı yandı ama sıkıntı yaşayan sadece biz değiliz. Futbol dışı ve futbolcu içi unsurlarda birçok kulüp bizim olduğumuz noktaya gelecek. Şikayet edenlerin sayısı artacak. Bu gidişatın değişmesini beklerken, her hafta yeni bir şeyle karşılaşıyoruz. Bu hafta bakalım menüde ne var? İnşallah bir şey yoktur.
“GÖRÜLMEMİŞ BİR FUTBOL MÜHENDİSLİĞİ”
Türk futbolu bugüne kadar görülmemiş bir futbol mühendisliği ile karşı karşıyadır. VAR odasından haberlerin medyaya işlenmesine kadar organize mühendislik! Buna fikstürü de ekleyebilirsiniz. 4-5 hafta geçti, sezonun geri kalan fikstürü belirlenmedi. Neden fikstür 25. haftaya kadar belli? Bunu bir inceleyin, zahmet edip bakarsanız iyi olur.
“ADİL BİR REKABET ORTAMI VAR MI?”
Türk futbolunda adil bir rekabet ortamı var diyebilir miyiz? Dün de bugün de. Bu eksiklik herkesin en büyük eksikliği durumuna gelmelidir. Masa başı olaylara çok fazla vakit harcıyoruz ama yapısal sorunlara bu kadar vakit harcamıyoruz.
“NE KADAR NAİF BEKLENTİLER İÇİNDEYMİŞİZ”
Haziran 2019’da TFF seçimleri yapıldı, biz çok ümitliydik. Türk futbolunun yapısal sorunlarını gidermek ve sürdürülebilir rekabetçi hale getirmek adına, özellikle de hasret kaldığımız adil rekabet ortamı için umutluyduk. TFF kurullarına isim vermeyeceğimizi söyledik. Zaten gördük ki versek de liste hazırmış. 8 aylık sürede yaşadıklarımız ve öğrendiklerimizden sonra ne kadar naif beklentiler içinde olduğumuzu kabullenmek zorunda kaldık. Ümitsizliğe kapılmamıza sebebiyet veren başka unsurlar da var. TFF başkanının nasıl belirlendiğini, yönetim kurullarının nasıl oluşturduğunu, kurallara kimin nasıl adam soktuğunu daha iyi anladık.