Balık deyip geçmemeli. Türkiyemiz üç tarafı denizlerle çevrili. bol bol göletlerimiz ve göllerimiz var hepsi de bereketli, çeşit çeşit balıklar yetişiyor. hele şimdi kış sezonu tam da balık sezonu. Balık hem bütçemize hem de sağlığımıza çok iyi gelir. her tür balık vücut için faydalıdır. herkes balığın faydalarını bilir. Bir de balığın bilmediğimiz faydaları vardır. Bilgikahini olarak balığın bilinen ve bilinmeyen 10 yararını sizler için derledik.
Yaşamda balık vücudumuz için çok faydalıdır. Doktorlar diyetisyenler herkesin balık yemesini tavsiye eder ve haklıdırlar. peki balık nasıl yenmeli balığın bizim için yararları nelerdir. deniz ürünleri ve canlıları adeta insanlara şifadır. kızartması, buğulaması ya da ızgarası yapılan balıklar da ayrı bir yer tutar. Beyin, vücut, kalp ve sindirim için balığın sayamayacağımız kadar faydası bulunmaktadır. bu makalemizde en yetkili uzmanların balığın faydalarını ele aldığı 10 maddeyi sizlere sunuyoruz.
İŞTE BALIĞIN İNSANA 10 BİLİNEN VE BİLİNMEYEN FAYDASI
Türkiye’de neredeyse her çeşit balık bulunuyor. Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı, balığın vücuda çok faydalı olduğunu belirterek faydaları hakkında bilgi verdi,
Uzman Diyetisyen Kandıralı, balığın vücuda olan 10 faydasını şöyle sıraladı:
“1- Kalp sağlığına faydalıdır: Balık doymamış yağ asidi içerir, beslenmede etin içerdiği gibi doymuş yağlarla değiştirildiğinde kolesterol seviyelerini azaltabilir. Balıktaki asıl yararlı besin öğesi Omega 3 yağ asididir. Omega 3 yağ asidi bir çeşit doymamış yağ asididir, vücuttaki inflamasyonu (iltihap) azaltmaya yardımcıdır. Vücuttaki inflamasyon kan damarlarına zarar verebilir ve kalp hastalığına yol açabilir. Omega 3 yağ asidi trigliseridleri, kan pıhtılaşmasını ve düzensiz kalp atışlarını azaltabilir, kan basıncını düşürebilir ve çocuklarda öğrenme yeteneğini arttırabilir. Haftada en az 1-2 porsiyon balık tüketiminin (özellikle Omega 3 yağ asidinden zengin balıklar) kardiyak ölüm başta olmak üzere kalp hastalık riskini azalttığı görülmüştür. Omega 3 yağ asidinden zengin balıklar; somon, göl alabalığı, ringa, sardalye ve ton balığı gibi yağlı balıklardır, çoğu deniz ürünü az miktarda Omega 3 içerir. Araştırmacılar çiftliklerde üretilen balıkların kullanılan antibiyotikler, pestisitler (böcek ilacı) ve diğer kimyasallardan ötürü insanlara zararlı etkileri olabileceği görüşündeler. Haftada en az 2 porsiyon Omega 3’ten zengin balık tüketimi önerilmektedir. 1 porsiyonu 99 g veya iskambil destesi büyüklüğünde olarak düşünülebilir. Hamile veya hamile olma olasılığı olanlar, emziren kadınlar, küçük çocuklar balıktaki toksinlerin potansiyel etkilerine karşı en hassas durumda olduklarından yenilen balık miktarı sınırlandırılmalıdır. Köpek balığı, kiremit balığı, kılıç balığı ve kral uskumru yüksek seviyede civa içermektedir, tüketimi önerilmez. Haftada 170 g dan fazla konserve ton balığı ve haftada 340 g dan fazla balık yenmemelidir.
DAMAR SERTLEŞMESİNE BALIKLI ÇÖZÜM
2- Damarları temizler: Balık yemek dolaşımı arttırır, tromboz (damar içinde oluşan kan pıhtısı) riskini azaltır. Deniz ürünlerinde bulunan Omega 3 yağlarındaki EPA VE DHA’lar bedene yararlı eikosanoidlerin sağlıklı düzeyde kalmasına yardımcı olur. Bu eikosanoidler, bedenin kansere ve diğer hastalık süreçlerine olan tepkisinde arabuluculuk yapan, hormon benzeri maddelerdir.
3- Eklemlere faydalıdır: Dengeli bir diyet düzeninin parçası olarak balık yemenin romatoid artirit belirtilerini hafiflettiği bilinmektedir. Romatoid artirit eklemlerin şişmesine yol açan bir durumdur. Yapılan son çalışmalarda Omega 3 yağ asidi ve osteoartirit (kireçlenme) arasında bir ilişki bulunmuştur, deniz ürünü tüketiminin arttırılması hastalığı önlemede yardımcıdır.
BALIK GÖZE DE İYİ GELİR
4- Göz sağlığı için gereklidir: Düzenli yağlı balık tüketimi gözleri parlak ve sağlıklı tutmaya yardımcı olur. Omega 3 yağ asidi retinanın bozulmasına ve görüşün bulanıklaşmasına neden olan yaşa bağlı makula dejenerasyonuna maruz kalanlarda görme fonksiyonlarını koruyucu özelliğe sahiptir. Balık ve istiridye gece görüşünü arttıran bir A vitamini formu olan retinol içerir.
5- Esansiyel Besin öğeleri içerir: Deniz ürünleri vücudun sorunsuz çalışması için iyot, selenyum, çinko ve potasyum gibi birçok temel besin öğesi sağlar. İyot tiroid bezi çalışması için önemlidir, selenyum da bizi kanserden koruyacak enzimleri yapmada görevlidir. Balık ve kabuklu deniz ürünleri A ve D vitamini gibi vitaminlerin mükemmel kaynaklarıdır.
6- Nefes problemleri için etkilidir: Bir dizi çalışma balık ve kabuklu deniz ürünlerinin akciğerleri korumaya yardımcı olabileceğini göstermiştir. Çocuklarda astım belirtilerini rahatlatmanın yanı sıra önlediğine yönelik belirtiler de saptanmıştır. Balık tüketimin arttırılması balık yemeyenlere kıyasla bireylerde yaşlandıkça akciğerlerin güçlü ve sağlıklı olmasını devam ettirmede etkili olduğunu göstermiştir.
BALIK PSİKOLOJİYE DE İYİ GELİR
7- Depresyonla mücadelede etkilidir: Balık depresyonu önlemede büyük bir rol oynamaktadır. Düşük Omega 3 seviyeleri yüksek depresyon riski ile ilişkilidir. Deniz ürünleri mevsimsel duygulanım bozukluğu ve doğum sonrası depresyonu önlemek için yardımcı olabilmektedir.
8- Cilt sağlığı açısından önemlidir: Cildi sadece UV ışınlarının zararlı etkilerinden korumakla kalmaz aynı zamanda balık tüketiminin arttırılması egzema ve sedef hastalığı gibi cilt hastalıklarına karşı da yardımcı olmaktadır. Balık mükemmel bir protein kaynağıdır, cildi sağlam ve esnek tutan kolajen dokusu içinde esansiyel bir besin öğesidir.
9- Bağırsak Sağlığına Faydalıdır: Kanıtlar balık yağından zengin diyetlerin Chron hastalığı ve ülseratif kolit gibi ciddi bağırsak hastalıklarına karşı koruma sağladığı yönündedir. Bazı hastalarda Omega 3 yağ asidinin inflamatuvar bağırsak hastalığının ilerlemesini yavaşlattığı saptanmıştır.
güçlü hafıza için balık yiyin
10- Beyin gücünü arttırır: İnsan beyninin yaklaşık %60’ı yağdır, bunun çoğunluğunu da omega 3 yağlar oluşturur. Bu nedenle bol deniz ürünü tüketimi ilerleyen yıllarda demans ve hafıza sorunu olasılığının azaldığını göstermiştir. Deniz ürünlerinde bulunan bir omega 3 yağ asidi olan DHA sayesinde çocukların konsantrasyonlarında gelişmeler, okuma becerilerinde artış, davranış ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi durumlarda iyileşme kaydedilmiştir.”