Cumhuriyet Gazetesi davası tahliye olanlar ve tutukluluk haline devam kararı verilen isimler 28 temmuz 2017. Cumhuriyet Gazetesi yazar ve çizerlerine yönelik açılan davada ara karar açıklandı. Mahkeme Kadri Gürsel, Akın Atalay, Ahmet Şık, Murat Sabuncu ve Ahmet Kemal Aydoğdu’nun tutukluluğunun devamına karar verdi. Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Musa Kart, Güray Tekinöz, Turhan Günay, Önder Çelik ve Hakan Karasinir’in ise tahliyesine karar verildi.
Cumhuriyet Gazetesi davası 1 Eylül 2017 tarihine ertelendi. Cumhuriyet gazetesi davası tahliye olan isimler ve ttukluluk hali devam eden isimler. Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında, “PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C’ye müzahir oldukları” iddiasına ilişkin açılan davada mahkeme ara kararlarını açıkladı.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi Cumhuriyet gazetesi çizeri Musa Kart, yazar Hakan Kara, gazete yöneticisi Önder Çelik, okur temsilcisi Güray Öz, gazete avukatları Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör, Kitap eki Yayın Yönetmeni Turhan Günay’ın tahliyesine karar verdi.
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, yayın danışmanı ve yazar Kadri Gürsel, gazeteci Ahmet Şık hakkında ise tutukluluğa devam kararı verildi.
Mahkeme ayrıca tahliye edilen 7 isim hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı verdi.
DURUŞMA 11 EYLÜL’E ERTELENDİ
Duruşma 11 Eylül 2017 tarihine ertelendi. Mahkeme Başkanı, “Bu davayı bu yıl içerisinde bitirmeyi düşünüyoruz” dedi.
Mahkeme diğer ara kararlarda ise Can Dündar ile İlhan Tanır hakkındaki yakalama kararının beklenmesine, ifade veren tutuksuz sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi.
Tutuksuz yargılanan gazeteciler Aydın Engin ve Hikmet Çetinkaya hakkında yurt dışına çıkış yasağı konuldu. Mahkeme Cumhuriyet Vakfı ve Yenigün Holding’in Türk Ticaret Kanununun koşullarına uyup uymadığı, satılan gayrimenkullerden elde edilen bedellerin ne şekilde tasarruf edildiğine ilişkin bilirkişi raporunun alınmasına karar verdi.
Mahkeme ayrıca Ahmet Şık’ın savunması için savunma sınırını aşıp suç unsuru taşıyabileceğini gerekçe göstererek suç duyurusunda bulunulmasını karara bağladı.
CHP’DEN CUMHURİYET DAVASI ARA KARARINA TEPKİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Cumhuriyet Gazetesi yazarları için verilen ara kararın hukuki olmadığını söyledi.
Cumhuriyet Gazetesine yönelik operasyonun MİT TIR’ları haberinden sonra başlatıldığını belirten Altıok, Cumhurbaşkanı Erdoğanın Can Dündara yönelik onu bırakmam öyle sözü bu sahte davanın miladıdır. Bizzat Adalet Bakanı Bekir Bozdağın emriyle ve FETÖ terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle müebbet hapisle yargılanan bir savcı tarafından başlatılan bu soruşturma, hukuki değil siyasidir. Eskiden FETÖnün savcıları en azından sahte delil üreterek iddianame hazırlıyorlardı, şimdi delile bile gerek duymadan suç icat etmeye çalışıyorlar. Sadece mizah dergilerinde okuyabileceğimiz tarzda suçlamalarla, muhalif gazeteciler susturulmaya çalışılıyor. 6,5 yıl önce evine parke yaptırıp 2500 TL ödediği şahsın oğlunun yemek yediği restoranın işletmecisi hakkındaki MASAK raporu, Akın Atalayın FETÖden suçlanma nedeni mesela. Ya da Cumhuriyet’in yayın politikasındaki değişiklik, iddianamede delil olarak geçiyor. Savcı, 6.5 yıl öncesinin uyduruk ilişkilerinden FETÖcülük üretiyorsa, AKP içindeki herkesin tutuklanması gerekir. Gazetelerin yayın politikasını değiştirmesi suç ise, yandaş medyaya da bir bakmasını öneririm” dedi.
“DAVA KURGUDAN İBARET”
Davada dinlenen tanıklara da değinen Altıok, Hayatını Fetullah Gülene adamış, şimdinin itirafçısı Hüseyin Gülerce, tescilli FETÖcü Latif Erdoğan ve FETÖye yazdığı övgülerle hatırladığımız Cem Küçük, şimdi Cumhuriyetçileri FETÖ’cülükle suçluyor. Sadece bu olay bile davanın kurgu olduğunu anlamak için yeterli” diye konuştu.
Altıok Ülkemizde gerçekleri yazan, siyasi iktidarları eleştiren tüm gazete ve gazetecilere her dönem bedel ödetilmek istenmiştir. Fakat güdümlü yargı eliyle basın özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün, haber alma hakkının bu kadar baskı altına alındığı bir dönemi daha önce hiç yaşamadık. Maalesef bugün en koyu istibdat rejimlerini aratacak bir rejimle yönetiliyoruz. Basın özgürlüğü ve insan hakları ihlallerinde neredeyse Kuzey Kore düzeyine geriledik. 150’yi aşkın gazeteci arkadaşımız tek kişinin baskı ve zoruyla da olsa, siyasi iktidarını devam ettirmek takıntısı yüzünden tutuklu” diyerek, zamanı geldiğinde bu davaların da kumpas olduğunun ortaya çıkacağını belirtti.
Altıok, mahkemenin, Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Kemal Güngör ve Turhan Günay’ı tahliye etmesine rağmen Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel ve Ahmet Şık’ın tutukluluk halinin devamı yönünde karar vermesiyle ilgili olarak da “Aynı iddianame üzerine 7 gazeteci hakkında tahliye kararı verilirken 4 gazeteci hakkında tutukluluk kararı verilmesi davanın siyasi olduğunu ispatıdır” diye konuştu.
ÇAĞLAYAN ADLİYESİ ÖNÜNDE PROTESTO
Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında, “PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C’ye müzahir oldukları” iddiasına ilişkin davada alınan karar, Çağlayan Adliyesi önünde toplanan grup tarafından protesto edildi.
Savunma avukatları adına açıklama yapan Bahri Belen, Cumhuriyet gazetesi iddianamesini haksız olarak niteleyerek hukuk güvenliğini ortadan kaldırdığını savundu.
İddianamenin dayanaksız olduğunu iddia eden Belen, “Hepsinin tahliye kararını verebilmek öyle kolay değildi. İnanıyorum ki bu süreç bir süre sonra erecek. Bu dünden belliydi, bugün bununla ilgili ilk adım atıldı. Katedilen mesafeye ve şu dayanışmaya sevinmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise kararın adil olmadığını savunarak, “O iddianameleri tarihte kimse görmeyecek ama bu savunmaları tarih mutlaka yazacaktır.” dedi.
Basın açıklamasına CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Utku Çakırözer, Barış Yarkadaş, Mahmut Tanal, HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, gazeteciler ve vatandaşlar katıldı.