Ana Sayfa / Genel / Doktor Sadık Ahmet neci, ki ve nereli?

Doktor Sadık Ahmet neci, ki ve nereli?

Sadık Ahmet neci. kim nereli ve yaşamı. Doktor Sadık Ahmet hakkında tüm gerçekler ve bilinenler. Doktor Sadık Ahmet ne yaptı, kimdir bilgileri. Batı Trakya Türkleri’nin toplumsal sorunlarıyla ilgili çalışmalar yapan Sadık Ahmet, 24 Temmuz 1995 günü şüpheli bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetmiştir.

Dr. Sadık Ahmet yaşamı, vizyona giren film ve Doktor Sadık Ahmet hakkında tüm merak edilenler. Batı Trakya Türkleri’nin lideri Sadık Ahmet’in yaşamı, ne zaman nasıl öldü, Yunanlılar Sadık Ahmet’i neden sevmez bilgisi. Sadık Ahmet, 7 Ocak 1947 tarihinde Yunanistan’ın Gümülcine şehrinin Sirkeli köyünde doğdu. Celal Bayar Lisesi’nde tahsil gördü. 1966 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi. Daha sonra Selanik Üniversitesi’ne geçerek öğrenimini burada sürdürdü. 1974 senesinde de fakülteden hekim olarak mezun oldu. Askerlik vazifesi’nin ardından da 1978’de Batı Trakya’ya dönerek cerrahlık ihtisasına başladı. Bu dönemde Batı Trakya Türkleri’nin toplumsal sorunlarıyla ilgilenmeye başlayan Ahmet, konuyu uluslararası kamuoyuna duyurmayı amaçlayarak bir imza kampanyası başlattı. Bunun yanında Türk sorununu açıklayan bildiriler dağıttı. 8 Ağustos 1986 tarihinde de tutuklanarak 30 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tahliyesi’nin ardından da 18 Haziran 1989 genel seçimlerinde milletvekili adayı oldu ve seçimleri kazandı. Ancak milletvekilliği kısa bir süre sonra iptal edildi. 26 Ocak 1990 tarihinde gerçekleşen bir konuşması sırasında “Türk” sıfatını kullanmasından dolayı da yeniden tutuklandı. Selanik Dudullu Hapishanesi’nde 2 ay geçirdikten sonra da cezasının geri kalanı paraya çevrilerek serbest bırakıldı. 13 Eylül 1991’de de Batı Trakya Türklerini temsil eden Dostluk, Eşitlik, Barış Partisi’ni kurarak genel başkanlığı vazifesini üstlendi. Sadık Ahmet, 24 Temmuz 1995 günü şüpheli bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetti.

Dr. Sadık Ahmet Kimdir?
Batı Trakya’daki Gümülcine vilayetinin Küçük Sirkeli köyünde 1947 yılında dünyaya gelen Dr. Sadık Ahmet,İlk öğrenimi kendi köyünde, orta öğrenimi ise il merkezindeki Celal Bayar Lisesi’nde tamamlamıştır. 1966-1967 öğrenim yılını Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde geçirdikten sonra, Selanik Üniversitesi Tıp Fakültesine girdi. 1974 yılında aynı fakülteden hekim olarak mezun olduktan sonra, 34 ay süren askerlik görevini yerine getirdi. Bunun ardından, bir yıllık zorunlu hekimlik hizmetinden sonra 1978 yılında Batı Trakya’ya dönüp cerrahlık ihtisasına başladı. Cerrah unvanını 1984 yılında edindi ve aynı dönemde Batı Trakya Türklerinin toplumsal sorunlarıyla ilgilenmeye başladı.
Bu sorunların başında Yunanistan’ın Batı Trakya Türk azınlığının etnik kimliğini tanımaması ve onun yerine Lozan Antlaşması’na sığınarak dini kimliği kullanması gelir. Bunun yanı sıra, çoğunluğu çiftçilik ve hayvancılık ile uğraşan Batı Trakya Türklerinin topraklarının kamulaştırılması, insan haklarına aykırı olarak 1955-1998 yılları arasında Yunanistan vatandaşlık yasasının 19. maddesi gereği 46.638 Batı Trakyalı ve On İki Adalı Türk’ün vatandaşlıktan çıkarılması ve Lozan Antlaşması ‘na aykırı olarak Batı Trakya Türk azınlığının eğitim kurumu kurup denetleyememesi ve dini önderini seçme hakkının gasp edilmesi diğer önemli sorunlar arasındadır.
Sadık Ahmet, 1985’te Batı Trakya’daki hak ihlallerine dikkati çekmek için imza kampanyası başlattı ancak 1988’de kampanya nedeniyle 30 ay hapis cezasına çarptırıldı.

“Türk” dediği için hapis cezası aldı

Ahmet, Batı Trakya Türklerine “Türk” diye hitap ettiği için 1990’da yine hapis cezasına çarptırıldı.

“Türk olmak suçsa, şunu tekrarlıyorum: Türk’üm ve öyle kalacağım”

Hapse girmeden önce, “Sadece Türk olduğum için hapse götürülüyorum. Eğer Türk olmak suçsa, şunu tekrarlıyorum: Türk’üm ve öyle kalacağım.” şeklindeki en bilinen yorumlarından birini yapan Dr. Ahmet’in Gümülcine’de görülen mahkemesine binlerce kişi akın ederek, Ahmet’e destek için binanın dışında “Biz Türk’üz” sloganları attı.

1995 yılında kaleme aldığı “Batı Trakya’da Yaşayan Türk Toplumunun Şikayetleri ve İstekleri” adlı yazısında Sadık Ahmet şunların altını çizdi:

“Batı Trakya Yunanistan’a bırakıldığı günden beri Yunan yönetimleri daima Türk toplumlarını kendileri için bir tehlike olarak gördü. Bu düşünceden hareket edilerek uygulanan politika şu 2 ana başlık altında toplanıyor. Birincisi; Türk toplumunu göçe zorlamak, ikincisi ise; Göç olmadığı takdirde asimile edebilmek.”

Yunanistan’ın “Türk” kimliğini inkarı

Dr. Sadık Ahmet yine aynı başlıklı yazısının “Türk Kimliğinin İnkarı” alt başlığında şu açıklamaları yaptı:

“Ana dilinin Türkçe olması, gelenek-görenekler, din ile milli varlıklar, azınlığın Türk olduğunu açıkça ortaya koyar. Yunan devlet yetkilileri ile yönetimin her kademesinde toplumun ırkı inkar edilerek yalnız Müslüman olduğu ileri sürülüyor. Daha da ileri gidilerek toplumun ırkının Yunan olduğunu dahi söyleme cüreti gösteriyorlar. Bu iddiaların savunulabilmesi için 1928’de kurulan ‘Gümülcine Türk Gençler Birliği’, 1936’da kurulan ‘Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği’ ve daha sonra kurulan ‘İskeçe Türk Birliği’ kapatılarak, Batı Trakya’da Türk yok, Türk sadece Türk vatandaşlığını ifade eder fikrinden hareketle Bidayet, İstinaf ve daha sonra da Temyiz Mahkemesi kararları ile birliklerin kapatılmasını onayladı.”

Yunan devletinin bu uygulaması, İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmenin 14’üncü maddesine aykırı.

Yunanistan’ın “Türk” inkarı bitmedi

Yunanistan günümüzde hala Türk kimliğinin inkarına devam ediyor.

Geçtiğimiz aylarda, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, İskeçe’nin Paşevik köyünde bir devlet anaokulunun öğretmen ve öğrencileriyle video konferans gerçekleştirdi.

Burada yaptığı konuşmasında, “Türk” kelimesini kasıtlı olarak kullanmamayı tercih etti.

Miçotakis,Türk azınlığı inkar siyasetine devam ediyor

Yunanistan AİHM’in kararına direniyor

Türk köylerine “Pomak köyleri”, azınlık çocuklarına da “Yunan çocukları” dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2008’de Yunanistan aleyhine verdiği kararda, derneklerin isimlerinde “Türk” sözcüğünü taşıma hakları bulunduğunu hükme bağlamasına rağmen Yunanistan bu hakkı Türklere tanımamakta direniyor.

Batı Trakya Türklerinin ilk ve tek siyasi partisi

Yunanistan’da 1989 yazı ve 1990 baharında düzenlenen genel seçimlerde aldığı yüksek oranda oylarla, bağımsız milletvekili olarak meclise giren Dr. Sadık Ahmet, 1991’de Batı Trakya Türklerinin ilk ve tek siyasi partisi, Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi’ni (DEB) kurdu.

Yunanistan, Sadık Ahmet’in seçilmesini engellemek için hem siyasi partilere hem de bağımsız adaylara yüzde 3’lük seçim barajı koydu.

Dr. Sadık Ahmet, Batı Trakya’da, Yunanistan devletinden 1970 ve 1980’ler boyunca baskı gören 150 bine yakın Müslüman-Türk halkının liderliğini üstlendi.

Sadık Ahmet “Batı Trakya’da Yaşayan Türk Toplumunun Şikayetleri ve İstekleri” yazısını şu sözlerle bitirdi.

’’Batı Trakya Türk’ünün de doğup büyüdüğü yerde insanca yaşama hakkına, ırkına diline,dinine,gelenek ve göreneğine,eşit vatandaş gibi yaşamasına saygı duyulmasını istiyor ve bekliyoruz.’’

Lozan Barış Antlaşmasının 73.Yıldönümünde Şüpheli bir trafik kazasında hayata veda etti.

Işık Hanımla Evlenen Levent ve Funda adında iki çocuk babası olan Dr. Sadık Ahmet; Batı Trakya Türk azınlığının haklarının imza altına alındığı Lozan Antlaşmasının 73.yıldönümünde 24 Temmuz 1995’te 48 yaşındayken şüpheli bir trafik kazası sonucunda hayata veda etmiş, kabri Yunanistan Gümülcine’ dedir.

İlginizi Çekebilir

Necmettin Erbakan Akyüz’e soruşturma

Şampiyon olduktan sonra Filistin barağı açtı diye şampiyonluğu elinden alınan Necmettin Erbakan Akyüz’e soruşturma açıldı. …

Sınırsız Hosting