Ana Sayfa / İlginç / Kaşıkçı Elması nerede, çalındı mı?

Kaşıkçı Elması nerede, çalındı mı?

Kaşıkçı Elması çalındı mı, kaşıkçı Elması başka bir elmasla mı değiştirildi, Kaşıkçı Elması kayıp mı, Topkapı Sarayı hangi değerli eşyalar ve elmaslar kayıp nerede sorusu. Kaşıkçı Elması kaç para, Kaşıkçı Elması tarihçesi, sırrı ve gizemi ne soruları. sosyal medyada Kaşıkçı Elması’nın kayıp olduğu yönünde iddialar bulunuyor.

Kaşıkçı Elması kayıp mı, çalındı mı yoksa yerinde mi muamma. Topkapı Sarayı’ndaki bulunan Kaşıkçı Elması ile ilgili yeni iddialar sosyal medyada hızla yayıldı. Peki Kaşıkçı Elması nedir, nereden geldi, değeri ve tarihçesi makalemizin içinde bulunmaktadır.

Kaşıkçı Elması ile başka bir elmasın yer değiştirdiği daha önce de haber olmuş ancak bu yalanlanmıştı. İşte Kaşıkçı elması ile ilgili tüm bilgiler ve önceki haberler.

KAŞIKÇI ELMASI GÜZELLİĞİ İLE BÜYÜLÜYOR

Türkiye’de son üç yılda 888 tarihi eser kaçakçılığı gerçekleştirilirken, şimdi de Topkapı Sarayı’ndan bazı tarihi eserlerin yurt dışına kaçırılıp satıldığı iddiası ortaya atıldı. Topkapı Sarayı’ndaki mücevherlerin parça parça satıldığını ileri süren mücevher uzmanı ressam Sabahat Ortaç “Kaşıkçı elması yerine ‘piç elmas’ konulmuş. Çin hükümdarının hediye ettiği Çin sarayı minyatürünün üzerindeki paha biçilmez mücevherler tek tek sökülerek satılmış” dedi. Ürdün’de yıllardır kraliyet ailesine mücevher satan Ortaç, Topkapı Sarayı’na bir an önce el atılmasını istiyor. Topkapı Sarayı’ndan 2 Eylül 1999 günü, Minyatür El Sanatları Bölümü’nden, elle yazılmış, tarihi değeri çok yüksek bir Kur’an’ın çalınmasının ardından sarayın güvenliği tartışma konusu olmuş, ancak bu konuda hiç bir adım atılmamıştı.
Kaşıkçı’nın boyutu küçüldü
Ürdün’de yaşayan Ortaç’ın yurtdışından Türkiye’ye her geldiğinde ilk durağı Topkapı Sarayı oluyor. Her gün bıkmadan Topkapı Sarayı’na giden Ortaç, orada saatlerce mücevherlerin büyüsüne kapıldığını anlatıyor. “Son gittiğimde Kaşıkçı Elması’nın boyutunun küçüldüğünü gördüm. Ardından Çin Hükümdar Sarayı’nın minyatüründen değerli taşların tek tek alındığını fark ettim” diye konuşan Ortaç bu iddialarıyla yeni bir tartışma başlattı.
Ortaç: Tehdit edildim
İddiasını Topkapı Sarayı yetkililerine ilettiğinde tehdit edildiğini iddia eden Ortaç, Hazine Dairesi’nde sergilenen birçok eserin de ortadan kaybolduğunu savunuyor. Osmanlı hanedanlığına ait paha biçilmez mücevherlerin Ortadoğu’da petrol şeyh ve sefaretlerinin elinde dolaştığına tanık olduğunun altını çizen Ortaç, bu eserlerin bir çoğunun Türkiye’dan kaçırıldığını söylüyor. Bazı mücevher parçalarının ise Topkapı Sarayı çıkışlı olduğunu iddia eden Ortaç, bu konuda harekete geçilmesi geretiğini belirtiyor.
İddialar asılsız
Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Topkapı Sarayı Müzesi Müdiresi Filiz Çalman, “Kaşıkçı Elması’nın başka bir elmasla yer değiştirmesi kesinlikle imkansız” diye konuştu. Topkapı Sarayı’nda bulunan tarihi eserler hakkında çeşitli iddaların ortaya atıldığına dikkat çeken Çalman, Topkapı Sarayı’nın dünyanın en sıkı korunan yerlerinden birisinin olduğunu savundu. Kaşıkçı Elması yalnız Türkiye’nin değil, tüm dünya devletlerinin kültürel bir mirası olduğunu ifade eden Çalman, “Bu tür iddalar asılsız ve mesnetsizdir” dedi.
II. Abdülhamid’in eşyaları Paris’te
Ortaç, Wincent Walper tarafından 6 Nisan 1998 tarihinde düzenlenen müzayedede değerli Osmanlı eserlerinin satıldığını belirterek şöyle konuştu: “II. Abdülhamid döneminden 40 parça eşya müzayedede satışa sunuldu. Londra’da 16 Ekim 1998 tarihinde düzenlenen ikinci müzayedede ise ‘Göksu’da düğün’ adlı yağlı boya tablosu 100 bin sterline, Sultan II Abdülhamid koleksiyonundan beş adet pırlanta montörlü mineli bardak da 67 bin sterline satıldı. “
Geri almaya çalıştığımız eserler
Almanya: Boğazköy Sfenksi, Bergama-Zeus Tapınağı, Aphrodisias, İhtiyar Balıkçı heykeli, Beyhekim Camii mihrabı.
Rusya: Troia hazineleri.
Avusturya: Üçlü Hekate heykeli .
ABD: Zeugma Mozayiğine ait parçalar, Herakles heykeli.
Danimarka: Diyarbakır Müzesi Sfenks Figürü, Akşehir Seydi Mahmut Hayrani Türbesi’ne ait sanduka, Cizre Ulu Camii tokmağı, İstanbul Nuruosmaniye Yazma Eserler Kütüphanesi’nden çalınan Kur’an yaprakları.
Britanya: Manş Denizi Batığı’nda ve Heathrow Havaalanı’nda ele geçirilen eserler.
İki tahta kaşığa kaşıkçı elması
Kaşıkçı elmasın tarihinden de söz eden Ortaç, “Osmanlı Hazinesi’nin bu meşhur elmasını fakir bir adam İstanbul Yenikapı’da bir çömlekte bulur; bunu iki tahta kaşık karşılığında bir kaşıkçıyla değiştirir. Kaşıkçı da elması bir kuyumcuya çok cüzi bir miktara satar. Taşın elmas olduğu öğrenilince Padişah IV. Mehmed tarafından hazineye alınır. 1976 yılında “Topkapı” adlı filme konu olan elmas, 86 kıratlık değeriyle dünyanın ikinci büyük elması. Elmas, çevresine altın montürlerle yerleştirilen 49 pırlanta ile Topkapı Sarayı’nda sergilenirdi” diye konuştu.

Kaşıkçı Elması, adını kaşık benzeri oval formundan alan ve Topkapı Sarayı Müzesi’nde sergilenen en önemi mücehver olup, çevresi çift sıra olacak şekilde eski Mazarin kesimli 49 tane elmas ile süslenmiş, tek yüzü düz gül kesimli 86 karat ağırlığında bir elmastır. Tarihî elmasların en büyüğü ve en meşhuru olarak bilinen elmas Topkapı Sarayı’nın silah koleksiyonunun sergilendiği Dış Hazine Bölümü’nde görülebilir durumdadır.

Kristal berraklığında rengi için asırlardır övülen elmas, dolunay ışığı benzeri ışıltısı ve parlaklığıyla gizemli bir kaliteye sahip olmanın yanı sıra dünyanın en ünlü 22 elmasından birisi Kabul edilmektedir. Nasıl kendimizi gökyüzündeki parlak yıldızlara bakmaktan alıkoyamıyorsak benzer şekilde anlaşılmaz gizemi yüzünden Kaşıkçı elmasına bir kez bakanın bakışlarını kaçırması kolay olmayacaktır. Dünyanın en büyük dördüncü elmasının hikayesi yani tarihi İstanbul’un merkezine nasıl olup da geldiği veya kimler tarafından getirildiği tam olarak bilinmemektedir.
Kaşıkçı Elması Nereden geldi?
Kaşıklı elmasının bulunmasına dair en ünlü öykü, Osmanlı sarayının resmi tarihçisi Raşid tarafından elle yazılmış olup özetle şöyledir:

1669 yılında, İstanbul’da Suriçi’nin en batı tarafında bulunan Eğrikapı semtinde bir çöp yığınını karıştıran tembel tembel tarayan bir balıkçı, alışılmadık derecede parlak ve çok büyük bir taşla karşılaştı. Güzel olduğunu düşünerek ama ne olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan mücevheri cebine koyduysa da taşı kuyumcular pazarına uğrayana kadar birkaç gün cebinde saklamıştı. Balıkçı taşı ilk gösterdiği kuyumcu elmasın gerçek değerini anlamış ancak ama durumu belli etmeden balıkçıyı kandırmayı başarmıştı. Osmanlı sarayının resmi tarihçisi Raşid’in aktardığına göre kuyumcu adama, “Bu bir cam parçası, istersen onu geri götür ya da bırak ama karşılığında istersen sana üç kaşık veririm. Buraya kadar getirdin, en azından zahmetine değsin”. Bu teklifi zamanına göre adil bir ödeme olarak kabul eden adam elinde üç kaşıkla yola çıkarken kuyumcu dünyanın dördüncü büyük elmasını ele geçirmişti. Kuyumcu ile alışveriş sırasında elması gören bir arkadaşı arasında bir kavga çıktığında kuyumcubaşı, kavga eden kuyumculara bir kese altın vererek taşı onlardan almış sonrasında Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa ve IV. Mehmed tarafından saraya alınarak devlet hazinesine alınmıştır. İstanbul’da Osmanlı hanedanının elmas traşçısı tarafından gül kesimi yapılan mücevherin adının bir ihtimal şekli yüzünden değil de elması işleyen sanatkarın lakabının Kaşıkçı olmasıyla ilişkili olabileceği de akla gelmektedir.
Son zamanlarda tarihçiler arasında Pigot adında bir Fransız subayın 1774’te Hindistan’ın Madras Maharajah’ından elmas satın aldığına dair daha yeni bir ikinci hikaye yayılmaya başlamıştır. Bir kaç kez el değiştiren mücevher Paris‘te açık artırmaya çıkarıldığında Napolyon’un annesi mücevheri satın almayı başarmıştır. Reticia Ramolino Bonaparte’ın, oğlu Elbe Adası‘na sürgüne gönderildiğinde, onun kurtuluşu için sevgili elmasını Elmas’ı 1798 veya 1799’da satılığa çıkardığı sanılmaktadır. Sonunda parçayı satın alan adam Tepedelenli Ali Paşa’nın hizmetindeki bir Türk olmuş, Paşa, 1822’de II. Mahmut tarafından vatana ihanet iddiasıyla idam edildiğinde, Kaşıkçı elması dahil tüm mücevherleri Osmanlı Hazinesi tarafından ele geçirilmişti. Sultan 1825 yılında II. Mahmut 86 Kratlık bu elmasın etrafını iki sıra halinde 49 küçük Elmas ile dekore ettirmiş ayrıca birisi elması başındaki kavuğa taktırmak için, biri de yüzük yuvası olarak kullanmak için iki gümüş yuva yaptırmıştır.

Elmasın Kökeni
Hangi hikayeye inanırsanız inanın, Kaşıkçı Elması’nın adıyla ilk bahsi 1800’lere tarihlenmekte olup, padişahın elmasın inanılmaz boyutundan etkilenip, karşı konulmaz çekiciliğine kapılmasına karşın o zamana dek kaydının tutulmamış olması ilk öykünün zayıf noktasıdır. Bununla birlikte ikinci öyküde Fransız/Hint köken bir şekilde geçerliliğini kanıtlarsa Pigot Elması adıyla bilinen ve 1820’lerden beri kayıp olan elmasın Kaşıkçı elmasıyla aynı mücevher olabileceğini akla getirmiştir. Bununla birlikte Pigot elmasının ağırlığı 47.38 karat olup, Kaşıkçı elması olma ihtimali yoktur. 1728’de Brezilya’da ki elmas madenleri bulunana dek Hindistan, Borneo, Sri Lanka ile bazı Endonezya ve Malezya adaları dışında elmas kaynağı yoktu ki Güney Afrika’da ilk elmas 1866’da bulunmuştu. Elmasın Osmanlı hazinesine ham olarak mı yoksa Avrupa’da işlendikten sonra mı getirildiği de kesin olmayıp balıkçı söylencesine göre ham Fransa teorisine göre işlenmiş olarak gelmiştir.

Kaşıkçının Elması 1965 yılında Kavala ve İstanbul’da çekilen ve başrollerini Melina Mercouri ve Peter Ustinov’un paylaştığı “Topkapı” filminde konu edilmiştir. Bununla birlikte, filmdeki soyguncular, esas olarak, önceki Sultan I. Mahmud’un zümrüt kaplı hançeri olan başka bir Topkapı hazinesini çalmaya çalışmaktaydı.

Kaşıkçı Elması ile ilgili daha fazla bilgiye, kaşıkçı elması’nın hikayesi, Kaşıkçı Elması çalındı, Kaşıkçı elması özellikleri, Kaşıkçı elması kimin, Kaşıkçı Elması nerede, Kaşıkçı elması tarihi, Kaşıkçı Elması nasıl korunuyor, Kaşıkçı elması dünyanın kaçıncı büyük elması terimlerini google’da aratabilirsiniz.

İlginizi Çekebilir

Yahudilerin kızıl İnek kaheneti ne?

Yahudiler için kızıl inek ne anlama geliyor, Yahudiler ve kızıl inek kehaneti ne? Netanyahu neden …

Sınırsız Hosting