Ana Sayfa / Gündem / Antartika Anlaşması ne, hangi ülkeler var?

Antartika Anlaşması ne, hangi ülkeler var?

Antartika anlaşması kapsayan ülkeler ve maddeleri. Antartika anlaşması içeriği ne ne zaman nerede imzalandı bilgsi. Türkiye Antartika anlaşmasında var mı? Antarktika Anlaşmalar Sistemi konusunda yapılan açıklamalar sonrası Antarktika Anlaşmalar Sistemi merak konusu oldu. Vatandaşlar Antarktika Anlaşması nedir ve Antarktika Anlaşmalar Sistemi nedir gibi aramalar yaparken Antarktika nerede konusu da arandı. İşte Antarktika Anlaşmalar Sistemi hakkında merak edilenler…

Antartika anlaşması ne zaman nerede imzalandı ve hangi ülkeler Antartika anlaşmasına imza attı bilgisi.

ANTARKTİKA ANLAŞMALAR SİSTEMİ NEDİR?
Antarktika Antlaşması ya da Antarktik Antlaşma Sistemi yerki halkı olmayan Antarktika ile alakalı uluslararası ilişkileri kontrol eden antlaşma. Antlaşmada “Antarktika”, 60°’den daha güneyde bulunan kara ve buz sahanlıkları olarak tanımlanır. Antlaşma, 1961’de devreye girdi ve 53 ülke Antlaşmayı kabul etti. Antlaşma, Antarktika’yı bilimsel bölge olarak tesis eder ve bilimsel araştırmamın özgürlüğünü sağlar; kıtada askeri aktiviteyi yasaklar. Antlaşma, eski Soğuk Savaş antarktik silahlanma kontrolü anlaşması üzerine geliştirilen Antlaşmalar Sistemidir. 2004’ten beri, Antarktik Antlaşma Sistemi Yönetim Merkezi (Antarctic Treaty Secretariat) Buenos Aires, Arjantin’de bulunur.

Ana antlaşma imza için 1 Aralık 1959’da açıldı ve 23 Haziran 1961’de devreye girdi. Antlaşmayı orijinal olarak imzalayan 12 ülke, Uluslararası Jeofizik Yılı(IGY)’nın katılımcılarıydı. On iki ülke, Arjantin, Avustralya, Belçika, Şili, Fransa, Japonya, Yeni Zelanda, Norveç, Güney Afrika, Sovyetler Birliği, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri; Antarktika’ya büyük oranda ilgi duyuyordu. Bu ülkeler IGY için toplamda 55 Antarktika araştırma istasyonu kurmuştur. Antlaşma, kıtada yapılan operasyonel ve bilimsel işbirliğinin kağıda dökülmesidir.ANTARKTİKA ANTLAŞMASI
Alan itibariyle en büyük beşinci kıta olan Antarktika’nın korunmuş doğası, dünyanın ekolojik dengesi bakımından önem arzetmektedir. Antarktika’nın barındırdığı canlı deniz kaynakları ve buzullarında saklı su potansiyeli, yeryüzünün gelecekteki su ve gıda güvencesi olarak da görülmektedir. Antarktika okyanus akımları, dünyanın iklimini düzenleyen küresel termostat görevi görmektedir. Antarktika bölgesi, sera gazları yutak alanı teşkil etmek suretiyle, iklim değişikliğiyle mücadelede önem taşımaktadır. Antarktika’nın biyolojik yapısı, dünyamız ekosisteminin dengesi bakımından hayati bir unsurdur. Antarktika’nın maden kaynaklarının da zengin olduğu tahmin edilmektedir.

Zengin doğal kaynakların yanısıra Antarktika, iklim araştırmaları, jeofizik, biyoloji, uzay bilimleri ve diğer bilim dalları için doğal bir laboratuvar özelliğine sahiptir. Bilime önem atfeden, bilimde ilerlemeyi hedefleyin ülkeler Antarktika’da bilimsel programlar yürütmekte; kıtada bilimsel üsler kurmaktadır.

1959 yılında imzalanan ve ülkemizin 1995 yılında taraf olduğu Antarktika Antlaşması, Antarktika’yı barış ve bilime adanmış doğal koruma alanı olarak güvence altına almıştır. Antarktika bu özelliğiyle, insanlığın ortak yararına adanmış yegane toprak parçası ve deniz alanıdır. Antlaşmaya hâlihazırda 53 ülke taraftır. Antlaşmayı ilk imzacı 12 ülke (ABD, Arjantin, Avustralya, Belçika, Fransa, Güney Afrika, İngiltere, Japonya, Norveç, Rusya, Şili ve Yeni Zelanda) ve Antlaşmaya sonradan katılan 29 ülke, “istişari taraf” statüsüyle, her yıl gerçekleştirilen Antarktika Antlaşması İstişare Toplantılarında, kıtaya ilişkin bilgi paylaşımı ve düzenlemelerin kararlaştırılması süreçlerinde yer almaktadır. Ülkemiz dahil 24 ülke ise, halihazırda Antlaşma kapsamındaki toplantılara “istişari olmayan taraf” statüsünde iştirak etmektedir. Antlaşma hükümleri uyarınca, Antarktika’da bilimsel üs kurulması ya da bilimsel sefer düzenlenmesi gibi kapsamlı araştırma çalışmalarıyla kıtaya ilgilerini kanıtlayan ülkelerin de istişari taraf statüsünü kazanması mümkündür.

Antarktika Antlaşması’yla birlikte, Antarktika’ya ilişkin 3 ilave anlaşma, Antarktika Antlaşmalar Sistemi’ni (AAS) teşkil etmektedir. Bunlar, 1972 tarihli “Antarktik Ayı Balıklarını Koruma Sözleşmesi” (CCAS), 1980 tarihli “Deniz Canlı Kaynaklarının Korunması Hususunda Sözleşme” (CCAMLR) ve 1991 tarihli “Antarktika Antlaşması Çevre Koruma Protokolü”dür (Madrid Protokolü). Madrid Protokolü, 6 ekiyle birlikte, Antarktika’nın tabi olduğu ayrıntılı düzenlemeleri içermesi bakımından bilhassa önem taşımaktadır. Nitekim, istişari taraf olmanın bir şartı da bu protokole taraf olmaktadır. Protokolün 2. maddesi, Antarktika çevresi ile bağlı ve ilgili ekosistemlerin korunmasını öngörmekte; Antarktika’yı, huzur, barış ve bilime tahsis edilmiş doğal rezerv olarak belirlemektedir. Protokolün 7. maddesi ise, bilimsel amaçlar hariç olmak üzere, Antarktika’da maden çıkarılmasını yasaklamaktadır. Madrid Protokolü 1998’de yürürlüğe girmiş olup; 25. maddesi uyarınca, 20 yıllık sürenin sonunda (2048) protokolün gözden geçirilmesi imkanı sağlanmıştır. Bununla birlikte, 2016’da Santiago’da yapılan Antarktika Antlaşması İstişare Toplantısı’nda, 6 sayılı karar esasen Madrid Protokolü’nün 2048’de sona ermeyeceğine dikkat çekilmiştir. Madrid Protokolü’nün ülkemizdeki onay işlemleri, 27 Mayıs 2017 tarihinde tamamlanmış olup, katılım belgemiz 27 Eylül 2017 tarihinde, Sekretarya’ya iletilmiştir.1960’lardan bu yana Türk bilim insanları Antarktika konusunda çalışmalar yürütmüşlerdir. Bu çerçevede, Antarktika’da, Prof. Dr. Atok Karaali ve Prof. Dr. Umran İnan adlarını taşıyan coğrafi noktalar bulunmaktadır (Karaali Kayalıkları ve İnan Tepesi).

Günümüzde de Türk bilim insanlarının Antarktika’ya ilgileri devam etmektedir. Birçok üniversitemiz ve bağlı enstitüler bünyesinde Antarktika araştırmaları yürütülmektedir. Bu kapsamda, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) bünyesinde kutup araştırmaları enstitüsü kurulmuştur (PolReC). 2013’ten bu yana, akademisyenlerimiz, Bulgar, Japon ve Ukraynalı bilim insanlarıyla işbirliği halinde Antarktika’da araştırmalar yürütmektedirler. 2016 yılında, çeşitli üniversitelerimizden müteşekkil ilk Türk bilim heyeti, Ukrayna Antarktika Araştırma Merkezi ile işbirliği halinde, Antarktika’ya bilimsel sefer gerçekleştirmiştir. Aynı yıl, TÜBİTAK, Antarktika Bilimsel Araştırmalar Komitesi (SCAR) ortak üyeliğine kabul edilmiştir. Ülkemizin kurduğu işbirlikleri kapsamında 2017 yılında, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti ve Şili’nin Antarktika bilimsel seferlerinde Türk bilim insanları yer almıştır.

Diğer taraftan, ülkemizin Antarktika Antlaşması kapsamında istişari taraf statüsünü kazanmasına ve Antarktika’da bir bilimsel üs ihdas etmesine yönelik çalışmalar, Cumhurbaşkanlığımız himayesinde ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın uhdesinde yürütülmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın görevlendirmesiyle, Antarktika’ya ilişkin çalışmaların uygulama birimi olarak, İTÜ POLREC atanmıştır. Ülkemizin kutup alanına yönelik bilimsel çalışma ve faaliyetlerinin sistematik bir bütünlük içerisinde ve proje yaklaşımıyla ele alınması amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca “Ulusal Kutup Bilim Programını (2018-2022)” hazırlanmıştır. Bu çerçevede, 30 Ocak – 7 Mart 2019 tarihleri arasında, Üçüncü Ulusal Antarktika Seferi düzenlenmiştir. Sözkonusu sefer, ülkemizin imkanlarıyla gerçekleştirmiştir.Program kapsamında, öncelikli araştırma temaları ve bilimsel projeler, insan kaynakları, uluslararası işbirlikleri, eğitim, tanıtım ve halka erişim, bilim seferleri ve lojistik ile bilim üssü inşası oluşturması öngörülmektedir.

Antarktika Antlaşması 41. Danışma Toplantısı (ATCM 41) ile Antarktika Çevre Koruma Protokolü Komitesi 21. Toplantısı (CEP 21), 13-19 Mayıs 2018 tarihleri arasında, Arjantin Dışişleri Bakanlığı’nın ev sahipliğinde, Buenos Aires’te düzenlenmiş olup, toplantılara ülkemizce, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarımız yetkililerinden oluşan bir heyetle iştirak edilmiştir.

Antarktika Antlaşması detayları için tıklayınız…

ANTARKTİKA NEREDE?
Antarktika, Güney Yarımküre’nin en güneyinde bulunan ve Güney Kutbu’nu içeren kıta. Afrika ve Okyanusya’nın güneyinde olan ve içinde ülke bulunmayan tek kıta. Dünyanın en kurak yeridir, kıtanın bazı yerlerine 2 milyon sene yağmur yağmamıştır.

Güneydeki efsanevi kıtanın bulunması 200 yıllık bir arayıştan sonra; ancak 1840’ta başarıyla sonuçlanmıştır. Yelkenlisiyle kıyılar boyunca yaklaşık 2.000 km yol alan Charles Wilkes, denizlerden oluşan Kuzey Kutbu’nun tersine, Güney Kutbu’nun olduğu yerde gerçekten büyük bir kıta bulunduğunu kanıtlamıştır. 14,4 milyon km²’lik yüzölçümüyle bu kıta neredeyse Afrika’nın yarısı büyüklüğündedir. Bu bölgenin içinde Güney Shetland, Güney Georgia gibi birkaç takımada da yer alır.

Adı, “Arktika’nın karşısındaki” (Yunanca: Antarktikos) anlamına gelir. Antarktika’yı ortalama 2.000 m kalınlığında büyük bir buz katmanı zırh gibi örter. Bir zamanlar “ulaşılamaz” diye adlandırılan kutup noktasında buzun kalınlığı 4.335 m’yi bulur. Bu buz kütlesi 24 milyon km³’lük hacmi ile yeryüzündeki bütün buzların yüzde 92’sini oluşturmaktadır. Kıyılarından kopan 350–600 m kalınlığındaki buz parçaları günde 1–3 m hızla ilerler ve birbiri üstüne yığılır. Bu tür yüzen yığınlardan biri olan Ross Buz Sahanlığı 540.000 km²’yi bulan alanıyla neredeyse Fransa büyüklüğündedir. Gelgit olayının buzlardan kopardığı büyük parçalar yüzerek çevreye dağılır. Bu tür buzdağları arasında 20.000 km² büyüklüğe ulaşanlar olur.

Güney Kutbu’nda yeryüzünün en soğuk ve en fırtınalı iklimi egemendir. Ortalama sıcaklık yaz aylarında -20 °C’dir ve bu, güneyden fırtınalar estiğinde -70 °C’ye kadar düşebilir. Coğrafi Güney Kutbu noktasında bulunan ABD gözlem istasyonunda yapılmış ölçümlerde sıcaklığın yıllık ortalamasının -50 °C olduğu, en sıcak ayda ancak -29 °C’ye yükseldiği belirlenmiştir. Yani yeryüzünün bu en büyük buzdolabının sıcaklığı Kuzey Kutbu’ndan ortalama 22 derece daha düşüktür.

Antarktika’nın uluslararası telefon kodu +672’dir.

İlginizi Çekebilir

Muharrem Erkek tüm müdürleri görevden aldı

Çanakkale son dakika haberleri. Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, belediyedeki tüm müdürleri görevden aldı. Muharrem …

Sınırsız Hosting