Haber Müdürü Aradığınız Tüm Haberler
Related Articles
Erzincan maden faciası sonrası gözaltına alınan 7 firma temsilcisi ve isimleri. Erzincan İliç Altın madeni işleten firmadan 7 kişi gözaltına alındı. İliç’te çöken siyanürlü pasa dağının altında kalan 9 işçiyi arama kurtarma çalışmalarında ikinci gün.
Altın madeni göçük gözaltına alınan 7 Anagıold şirketi çalışanı isimleri. Erzincan’da kimler gözaltında maden göçüğü sonrası bilgisi.
Erzincan’ın İliç ilçesinde mimar ve mühendislerin tüm uyarılarına rağmen kapatılmak bir yana kapasite artırımı yapılan Anagold’a ait madende çöken pasa dağının altında kalan işçiler saatlerdir kurtarılmayı bekliyor. Arama kurtarma çalışmalarında ikinci güne girilirken Fırat Nehri’nin geçtiği hat boyundaki tarım ve içme suyu da tehlikeye girdi. Aralarında maden saha görevlisinin de bulunduğu 7 kişi gözaltına alındı.
9 İŞÇİ TOPRAK ALTINDA
Dün saat 14.28 civarında Çöpler köyündeki altın madeninin bulunduğu bölgede istiflenen siyanürlü pasa dağında çökme meydana geldiği ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda arama kurtarma ekibi sevk edilmişti. Resmi açıklamalara göre 9 işçinin toprak altında kaldığı biliniyor.
Toprak altında kalan 7 işçinin isimleri de belli oldu. Bu işçilerin Uğur Yıldız, Şaban Yılmaz, Kenan Öz, İbrahim Keklik, Adnan Keklik, Hüseyin Kaya ve Ramazan Çimen olduğu bildirildi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bugün öğle saatlerinde yaptığı açıklamada, “5 işçinin konteyner içinde ya da çevresinde olduğu 3 işçinin de araç içerisinde yer aldığı 1’ninin de kamyon içerisinde heyelanın altında kaldığı tespit edilmiştir” dedi.
Tunceli Valiliği, İliç’te siyanürlü altın maden üretimi yapılan maden sahasında dün meydana gelen göçüğün ardından Erzincan’a geçişleri yasakladı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bugün öğle saatlerinde yaptığı açıklamada, “5 işçinin konteyner içinde ya da çevresinde olduğu 3 işçinin de araç içerisinde yer aldığı 1’ninin de kamyon içerisinde heyelanın altında kaldığı tespit edilmiştir” dedi.
Tunceli Valiliği, İliç’te siyanürlü altın maden üretimi yapılan maden sahasında dün meydana gelen göçüğün ardından Erzincan’a geçişleri yasakladı.
Yerlikaya gece saatlerinde yaptığı açıklamada ise “Hareket yaklaşık 200 metre yüksekliğe sahip bir yamaç boyunca oldu. Kayan kütlenin toplam hacminin şimdilik hesaplarda 10 milyon metreküp olduğu, bu kütlenin de yaklaşık 800 metre kadar hareket ettiği ve hareket hızının ortalama saniyede 10 metre olduğu öngörülüyor” ifadelerini kullandı. Yerlikaya arama kurtarma çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) ise göçük altında kalan madencilerin sayısının resmi rakamın beş katı olduğu iddialarını reddetti.
İŞÇİ YAKINLARI YETERSİZ BİLGİLENDİRMEYE TEPKİLİ
İşçileri arama çalışmaları sürerken işçi yakınları ise acılı ve kaygılı bir şekilde bekleyişlerini sürdürüyor. Aileler, kendilerinin düzenli olarak bilgilendirilmemesinden şikayetçi.
Göçük altındaki işçilerden birinin yeğeni olan Hüseyin Kara, şöyle tepki gösterdi. Kara, “Tutup da bize ne yaptınız ne ettiniz diyemezler. Bize sadece bilgi versinler ama bilgi verilmiyor. Dün bize geldiniz saat 12.00’de (gece) bilgi verdiniz, gittiniz. Bu sabah da geldik ancak bize herhangi bir bilgi verilmedi. Biz haberlerden, televizyonlardan öğreniyoruz. İçimiz yanıyor içimiz. Oradaki 9 can da benim yakınım” dedi.
Kardeşi göçük altında kalan bir diğer işçi yakını ise “Bu madenin bir yetkilisi yok mu? Bu ilin bir yetkilisi yok mu? Aileler olarak biz buradayız ve ailelere bir açıklama yapılması lazım” diye tepki gösterdi.
Tepki gösteren işçi yakınlarına ise yetkililerden biri “Alın içeri gezdirin, görsün bir çalışma var mı yok mu diye” şeklinde çıkıştı.
7 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
9 işçinin göçük altında kaldığı belirtilen faciayla ilgili bugün öğle saatlerinde aralarında maden saha görevlisinin de bulunduğu 4 kişi gözaltına alındı. Ardından 3 kişinin daha gözaltına alınmasıyla gözaltına alınan kişi sayısı 7’ye çıktı.
Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınanların madeni ocağını işleten şirkette yönetici ve idareci pozisyonunda çalıştığı belirtildi.
MENFEZ KAPAKLARI KAPATILDI
Siyanürlü toprağın Fırat Nehri’ne aktığı iddialarına ilişkin de bir açıkalama yapan DMM, “Sosyal medyada paylaşılan bazı görüntülerle ilgili, ‘Erzincan’da bir altın madeninin alanında meydana gelen toprak kayması sonucu siyanürlü toprak Fırat Nehri’ne aktı’ iddiası doğru değildir” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yaptığı açıklamada “malzemenin Fırat Nehri’ne ulaşmasının engellenmesi amacıyla Sabırlı Deresi’nin Fırat Nehri’ne ulaştığı menfezin kapaklarını kapattırdık” bilgisine yer verilmişti.
liç’teki altın madeninde, Fırat Nehri’nin ana kollarından Karasu Nehri’nin 500 metre yakınında siyanür ve sülfirik asit ile altın işletmeciliği yapılıyor. Son derece tehlikeli maddelerle çalışılan ve Fırat’ı kirletme potansiyeli olan maden geçtiğimiz dönemlerde de sülfik asit ve siyanürün sızıntısı haberleriyle gündeme gelmişti.
Pasa dağının çökmesinin ardından siyanür sızıntısı konusuna dair açıklama yapan Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, ise bir sızmanın söz konusu olmadığını öne sürerek “Olsa bunu size açıklarız. Fırat Nehri’ne sızma söz konusu değil”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ise konuya ilişkin 3 başmüfettiş ile 1 müfettişin görevlendirildiği bilgisini paylaşmıştı.
“EN SON AĞUSTOS AYINDA DENETİM YAPILDI”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, “Erzincan’daki madene en son Ağustos ayında denetim yapılmış. Bu denetimde dün gerçekleşen kazayla ilgili herhangi bir tespit yok. Bu zaman içinde ne olmuş olabilir, araştırmamız devam ediyor. İşletmenin ruhsatı var. Birinci önceliğimiz vatandaşlarımızı oradan çıkarabilmek” diye konuştu.
“ŞU AN İÇİN KİRLİLİK TESPİT EDİLMEDİ”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Erzincan İliç’teki maden ocağında meydana gelen toprak kayması sırasında akan malzeme nedeniyle Sabırlı ve Çöpler Dereleri ile Fırat Nehri boyunca belirlenen noktalardan alınan anlık numunelerde şu an için kirlilik tespit edilmediğini duyurdu.
Bayraktar, kazanın çevresel etkilerinin de incelendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Yer altı suyuna veya barajlara etkisi olabileceği yönündeki endişeleri gidermek adına da sürekli ölçümler yapılıyor, numuneler alınıyor. Bunlarla ilgili şu anda endişe edilecek bir şey olmadığını biz buradan kamuoyumuzla paylaşmak istiyoruz.”
HATİMOĞULLARI İLİÇ’TEN SESLENDİ: HESABINI SORACAĞIZ
Çöpler köyüne gelen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, bu ülkenin topraklarını, suyunu, sermayeye peşkeş çekmekle suçladığı AKP iktidarından yaşanan bu facianın hesabını yargı yoluyla soracaklarını söyledi. İliç’te Hatimoğulları’na Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ, Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Melis Tantan ile Erzingan ve çevre illerden gelen parti yöneticileri eşlik etti.
Maden alanına yakın bir noktada konuşan Tülay Hatimoğulları, madenin defalarca yapılan uyarılara rağmen faaliyete geçtiğini ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan Murat Kurum’un 2020 yılında bu tesise ilişkin hazırlanan kapasite artırımı ruhsatına imza attığını hatırlatan Hatimoğulları, şunları söyledi: “Daha önce bir sızıntı olduğu ortaya çıktığı zaman bununla ilgili ne yazık ki yargının yürüttüğü tek işlem, sadece bu şirkete, Anagold şirketine 16 Milyon TL’lik para cezası kesmek oldu. Kanada’dan gelip burada Anadolu ve Mezopotamya topraklarını hiçe sayan, bu sermayeyi onlara peşkeş çeken iktidarın bu vurdumduymazlığını bir kez daha kınıyoruz. Bakın son yıllarda leblebi dağıtır gibi maden şirketlerine ruhsat dağıtıldı. Gelen ÇED raporlarının hiçbiri sağlıklı ÇED raporu değildi. Bununla ilgili özellikle doğa savunucuları, ekoloji hareketleri çeşitli açıklamalar yapmıştır. Her defasında köylülerin itirazları yükselmiştir. Ama ne yazık ki iktidar sermayeyi korudu ve önünü açtı. Aslında bilim dışı olan birçok ÇED raporunun da hayata geçmesine olanak tanınmıştır. Leblebi gibi maden şirketlerine ruhsat dağıtan bu iktidara buradan bir kez daha sesleniyoruz: Dün yüreğimiz yandı. Dün o görüntüleri izleyip de akşam rahatlıkla uyku çekebilecek bir insan tanımıyorum. Ama bu iktidar rahatlıkla uyku çekiyor.”
AKP iktidarını bu ülkenin topraklarını, suyunu, sermayeye peşkeş çekmekle suçlayan Hatimoğulları, iktidarın işçilerin hayatı da yok saydığını vurguladı. Hatimoğulları devamında şunları söyledi: “Bu iktidardan elbette yargı yoluyla da bunun hesabını soracağız. Ama insan hayatını hiçe sayan, canlıların hayatını, doğayı hiçe sayan bu iktidarı önce halkımıza şikâyet ediyoruz. Şu bilinsin ki bizler solduğumuz havanın en ufak zerresine, toprağın her zerresine, suyumuzun her damlasına sahip çıkacağız. Topraklarımızın, insanlarımızın, canlılarımızın, doğamızın katledilmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu maden ocağı derhal kapatılmalıdır ve Anagold şirketinin faaliyetlerine son verilmelidir.”
