Haber Müdürü Aradığınız Tüm Haberler
Related Articles
Titanik’i batıran lanetli mavi elmas mı buna kara elmas da deniyor. Mavi elmasın laneti ne? Titanik’ten kurtulan tek Türk kimdi ve ne taşıyordu sultan Abdülhamid Han ile ilişkisi ne. Osmanlı’nın elinden çıkarmak istediği lanetli elmas titanik’e nasıl yüklendi ve kim götürdü işte çok konuşulan bir efsane.
Titanik’in batmasındaki sırlar ve efsanelere bir yenisi de eklendi bu konu onlarca yıldır konuyuluyordu. Mavi elmas ya da kara elmas olarak da bilinen ve kimin eline geçtiyse ona uğursuzluk getirdiği öne sürülen bu elmas mı batırdı titanik’i. Peki Titanik’e o elması kim götürdü ve hanigi Türk titanik’e son anda binemedi ve kurtuldu. Mavi elmas lanetli olmasıyla ün salan yaklaşık 3 milyon yıllık bir elmastır. Namı çok büyüktür, hatta neredeyse herkesin bildiği bir film olan Titanik’e bile konu olmuştur. Yüzyıllar boyunca elden ele dolaşan bu elmas sonunda Sultan 2. Abdülhamid Han’ın eline geçmiştir. Uğursuz olduğu söylenen bu elmas, sultanın eline geçtikten birkaç yıl sonra tahttan indirilmiştir. İşte Sultan Abdülhamid’in torunu Nadin Sultan’dan Mavi elmas ve lanetli sırrı.
Mavi elmas laneti ve Abdülhamid Han
Nadin Sultan: Bu mavi elmas hanedanımıza nasıl geldiğini hiç kimse bilmiyor. Onun bir adı da “Kara Elmas” dır. Çok kıymetli ve de değerine paha biçilemeyen bir elmas. Dünyada bir eşi emsali yok. Onun nasıl ve kimler tarafından verildiği çok büyük bir sır, bunu kimse bilmiyor, tek bilinen onun lanetli bir elmas olduğu.
Zaten Sultan Abdülhamid Han’a da uğurlu gelmediği kesin. Ayrıca bu lanet Titanik’in de batmasına sebep olarak gösterildi. Pek çok kişi geminin batmasını bu Kara Elmasın lanetine bağladı. Belki de bu Allah’ın ilahi bir takdiridir. Onun kimsenin elinde olmaması gerekiyordur. Onun için Allah onu okyanusun sularına gömdü.
ABDÜLHAMİD HAN VE MAVİ ELMAS’IN LANETİ
Sultan Abdülhamid Han’ın eşi Seniha Sultan pek çok Kâçâr Prensesi gibi at sporunu seviyor, üstelikte ata Amazon kadınları gibi yan oturarak biniyordu. Talihsiz bir kaza sonucu attan düşünce saray ve aile doktoru olan Besim Ömer Paşa acilen saraya çağrıldı.
O sırada Besim Ömer Paşa New York’ta Uluslararası bir Tıp Kongresine katılmak için yola çıkmak üzereydi. Kaza haberini paytonda yola çıktığı sırada almış, oldukça da keyfi kaçmıştı. Çünkü az sonra Cherbourga’a giden Doğu ekspresine binecek sonrada New York’a giden Titanik gemisine yetişecekti. Gemide oldukça lüks bir kamara ayırtmış üstelikte bavulları çoktan trene yüklenmişti.Bu Dr. Besim Ömer Paşanın dört gözle beklediği bir seyahatti. Acele bir şekilde Sultanın yaralarını sardı, gerekli tedaviyi yapıp yapılacakları yanındaki görevlilere anlatarak hızla saraydan ayrılıp paytonuna bindi. Ama nedense kader bir anlamda onun trene binmesini engelliyordu. Gara girmesine az bir yol kalmıştı ki köprüye ulaştığında köprü bir geminin geçmesi için yavaş yavaş açılmaya başladı. Artık trene yetişmesi imkânsızdı. Günlerdir hayalini kurduğu bu seyahat saniyeler farkı ile elinden uçup gitmişti. Ama asıl sorun bavullarının kendi olmadan yolculuğa çıkmasıydı.
DOKTOR BESİM ÖMER PAŞA KİMDİR VE ÖZELLİĞİ NE?
Titanik’ten kurtulan tek Türk
Bavullarından birinde Sultan II. Abdülhamid Han’a ait olan değerine paha biçilemeyen mavi bir elmas vardı ki bu elmasın lanetli olduğu söyleniyordu. Sultan Abdülhamit Han bu elmastan kurtulmak istiyordu.
Bu elmas hakkında pek çok rivayetler vardı. Özetle bu güne kadar kim bu elmasa sahip olmuşsa mutlaka ona uğursuzluk getirmişti. Onun için Sultan bu elması kendisinden uzakta tutmak istiyordu.
Doktor Besim Ömer Paşa çok kızgındı. Elinden çok büyük bir fırsat kaçıp gitmişti. Bu seyahat onun hayatının dönüm noktası olacaktı. Titanik gemisinin ilk yolcusu olma şerefine nail olacaktı. Ta ki Titanik Gemisinin battığı haberi İstanbul’a ulaşıncaya kadar kızgınlığı geçmedi. Ondan sonraki günlerde bu aileye olan sadakati sonsuz bir şekilde devam etti ve her an Sultanın yanında oldu.
